Todd May, Postyapısalcı Anarşizmin Siyaset Felsefesi'nde, hümanist a priori'sinden sıyrılmış, postyapısalcı bir anarşizm kuramı geliştiriyor. Postyapısalcılığın kuramsal öncüllerini devlet, erk, toplumsal alan, siyasal pratik gibi bağlamlarda inceleyen May, postyapısalcı düşüncenin bu alanlara ilişkin yaklaşımını bir taktiksiyaset felsefesi olarak benimsiyor. May'e göre stratejik siyaset felsefesi tek bir hedefe yönelik, üniter bir çözümlemeyi gerekli kılar. Tüm sorunları temel bir soruna indiger.
Autor*innen: Todd May
Tarim ile sanayinin eski çaglardaki gibi iç içe oldugu bir yasamin küçük yerlesim yerlerinde yeniden mümkün olabilecegini ileri süren Pyotr Kropotkin, bunlarin atölye ölçeginde bütünlesmesini ve kendine yeten bir karakter tasimasi gerektigini savunur.
Autor*innen: Pyotr Kropotkin
Toplumsal anarşizmin, devrimci özünden boşaltılıp bireyci bir yaşam tarzına indirgenerek modalaştırılmasına karşı çıkan Bookchin, bireyci anarşizme karşı anarko-komünalist bir perspektifi savunur. Günümüz anarşizminin genel bir görünümünü ortaya koyan Bookchin, anarşist düşüncenin soyağacından kopup postmodern nihilizme, Foucaultcu “kişisel isyan”a ve liberal özerkliğe savrulan “yaşamtarzı anarşistler”e sert ama bütünlüklü bir eleştiri yöneltiyor.
Autor*innen: Murray Bookchin
Kökleri iki asır öncesine uzanan anarşizm, Türkiye’de ancak 1986’da yayımlanan Kara dergisiyle ve peşi sıra şekillenen anarşist hareketle varlık kazanabildi. Neden? Anarşizm Türkiye’de neden bu kadar geç tanındı, yayıldı? Cumhuriyet tarihi boyunca, nasıl oldu da bir tane bile anarşist aydın çıkmadı? Bu gecikmenin Türkiye solu için anlamı nedir? Anarşizm neden 1916’da, ’76’da değil de, ’86’da doğdu?
Autor*innen: Baris Soydan
Tolstoy'un kendi yasamindan yola çikarak kaleme aldigi bu eser, bes perdelik bir dram olan oyun, yazarin "Hristiyan anarsizmi" olarak tanimlanan düsüncelerini de yansitiyor.
Autor*innen: Lev Tolstoy
Anarşizm’e karşı bu denli güçlü bir önyargının beslenmesinin nedeni bu kavramın yergi dolu, çoğu olumsuz çağrışımla gündelik yaşamımıza yerleşmiş olmasıdır. Kaos, kargaşa, kuralsızlık, terör, yıkıcılık, makine kırıcılığı, ilkelliğe dönüş isteği, küçük burjuvalık, başsızlık, iktidarsızlık, kanunsuzluk, ahlaksızlık, mülkiyet düşmanlığı, örgütsüzlük, otorite karşıtlığı, dinsizlik, bireycilik, sorumsuzluk, disiplinsizlik gibi çağrışımları anarşizm kavramının dosdoğru anlaşılmasına engel oluyor. Bu yapıt, tüm tarihsel, toplumsal ve düşünsel bütünlüğüyle Anarşizm’in hem köklerine hem da dallarına bakarak kavrama doğru yaklaşımlar getirilmesini sağlama eğilimini taşıyor.
Autor*innen: Orhan Düz